Sevgili anne şimdi seni küçük senaryomu okumaya davet ediyorum.Düşün ki bir yıl boyunca yattın, hep kalkmak istedin ama bir türlü olmadı…Bir şeylere ulaşmak için hep yardıma ihtiyacın oldu…Hep başkalarına bağımlı oldun… Sonra günlerden bir gün yürümeye hatta koşmaya başladın! Söyle bana tekrar oturur musun? Hep yürümek istemez misin? Nereye kadar yürüyebileceğini, ne zaman yorulacağını, bir adımını ne kadar büyük atabileceğini merak etmez misin? Hele ki daha önce hiç görmediğin bir ülkede yürümeye başladıysan her köşesini keşfetmek istemez misin? Öyleyse yeni yürümeye başlayan çocuklarımızı neden oturtmaya çalışıyoruz? Neden “ayyy yürümeye başlayınca zor oldu, eskiden daha iyiydi” diyoruz? Bırakın yürüsün, bırakın keşfetsin… Bu onun hem dünyayı hem de kendisini keşfetme süreci…Bırakın koşsun minicik poğaça ayaklar
Bırak! Koşsun!
26 Aralık 2014
Bırak! Koşsun!
26 Ara 2014